İlahiyat Fakültesi

Konferans: Sosyal Hayat ve Din Üzerindeki Etkileri

Fakültemizde, Türkiye Düşünce Platformu (TÜDP) Başkanı, iş insanı, yazar Taşkın Koçak tarafından “Dijital Dönüşümün Serüveni Sosyal Hayat ve Din Üzerindeki Etkileri” adlı konferans gerçekleştirildi. Büyük Amfi’de gerçekleşen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu,  Dekan Yardımcılarımız Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Erol, Dr. Öğr. Üyesi Osman Taşkın, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. 
Geçmişten günümüze sanayi ve teknoloji devrimlerinin doğumunu, gelişimini ve geleceğini anlatan Koçak, dijital dönüşümü çeşitli görseller, videolar ve istatistikler ile sunarak endüstri ve bilişimin temellerini atan bilim adamlarının yapmış olduğu icatların günümüzü nasıl şekillendirdiğini anlattı.
Devrimlerin temellerini atan ve dünyayı sanayi ve teknoloji ile buluşturan insanların birçoğunun İslam coğrafyasının dışından olduğunu üzülerek ifade eden Koçak, 15. yüzyıla kadar bilim, sanat, kültür, astronomi, eğitim ve ticaret konusunda dünyaya yön veren İslam medeniyetinin 15. yüzyıldan sonra ciddi bir ivme kaybederek bu alanları Batı medeniyetine teslim ettiğini kaydetti.
17- 20. yüzyılların arasında Batı medeniyetinin önce sanayi devrimlerini, ardından teknoloji devrimlerini başlatarak dünyada ekonomik, askerî ve siyasi gücü kendi lehine çevirdiğini fotoğraflar ve istatistikler ile gözler önüne seren Koçak, ilk bilgisayarın 1940'lı yıllarda Amerika’da üretildiğini, 30 ton ağırlığında olduğunu ve günümüzdeki bilgisayarlar ile kıyaslama yapıldığında arada korkunç bir fark olduğunu belirtti. Bilişim ve dijital dünyanın temeli olan mikroçiplerin icadına, gelişimine ve üretim süreçlerine değindikten sonra mikroçiplerin dijital dünyada büyük bir güç niteliği taşıdığına ve gelişen teknoloji için vazgeçilmez bir yapıtaşı olduğuna dikkati çekti.
Önümüzdeki yıllarda hangi teknolojilerin hayatımıza gireceğine de değinen Koçak, teknolojinin ilerlemesinin insanlığın faydası ve mutluluğu için kullanılması adına yapılması gerekenlerin özellikle internet ve sosyal medyadaki zararlı içeriklerle mücadele etmek olduğunu bunun da üretilmesi gereken faydalı içeriklerin için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini örneklerle anlattı. İslam toplumu olarak sanal dünyada içerik üretmediğimizi, bu konuda yetersiz kaldığımızı belirten Koçak misyonerlerin internet ve sosyal medya üzerinden yapmış olduğu çalışmalardan toplumun olumsuz yönde etkilendiğini kaydetti.
Deizm, Ateizm, Agnostisizm gibi akımların ve misyonerliğin son zamanlarda güç kazandığından ve Müslüman gençleri olumsuz yönde etkilediğinden de bahseden Koçak, bu konuda yapılması gerekenleri ise madde madde katılımcılarla paylaştı. Türkiye'nin internet ve sosyal medya kullanım istatistiklerini göstererek dünyada diğer din mensuplarının ciddi misyonerlik faaliyetlerinin olduğunu fakat İslam toplumunun maalesef bu konuda yetersiz kaldığını belirtti.
Teknolojideki son gelişmelerle birlikte teknolojinin artık sanal gerçeklik (VR) gözlükleriyle Metaverse dünyasına evrildiğini günümüz insanının da bu noktada yer alması gerektiğini önemle vurgulayan Koçak, Metaverse ile insanların pasaporta, vizeye ihtiyacı olmadan dünyanın bir ucuna gidebilmesinin mümkün olduğunu gelecekte insanların hayatında robotların daha fazla yer alacağını, hatta öldükten sonra bilinç nakli ile yaşamın cyborglar ile devam edebileceğini ifade etti.
Yapay zekâ, nesnelerin İnterneti, big data, bulut, 3D yazıcı, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, Web 3.0 teknolojisi, Metaverse, 5G, Blockchain, Quantum bilgisayarları, uydular, robotlar ve Transhümanizm gibi kavramlar hakkında bilgiler veren Koçak, “Biz şu an dijital dönüşüm çağının içindeyiz. İnterneti kullanmanın ötesinde onun içinde onu yaşayan bir çağdayız. Bundan sonra ne yaparsak yapalım, hangi mesleği icra edersek edelim, teknolojisiz, internetsiz olmuyor.  Eğer siz din hizmetini topluma ulaştırmak istiyorsanız mutlaka dijitali bilmek zorundasınız. Sosyal medyasından tutun, web sitesinden tutun, Metaverse’den tutun o alanda mesafe almalısınız. Hadis, tefsir, fıkıh, felsefe hangi alanda iseniz bunun mutlaka yüzde 40'ını dijitale ayırmanız lazım. Bunu görmeden, bunu bypass ederek ilerlemeniz mümkün değil.”dedi.
Rektörümüz Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu ise geleceğin farklı bir dünyaya doğru ilerlediğine işaret ederek, “Bu dünyaya doğru giderken dijital anlamda buna ayak uydurmak zorundayız. Bu bizim meslek olarak da sorumluluğumuzun bir parçası. Önümüzdeki dönemde bu değişim ve dönüşüme kimler ayak uydurursa onlar başarılı olacaktır. Bizler Müslümanlar olarak İslam'ı doğru bir şekilde tüm insanlara ulaştırmak sorumluluğu taşıyorsak bu değişimden ve dönüşümden yararlanmalıyız” diye konuştu.
Konferans, Rektörümüz Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu’nun Koçak’a “Bismillah” yazılı hat levhası takdimiyle sona erdi. Programa katkılarından dolayı Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu'ya teşekkür ederiz.

İlgili Resimler

Menüyü Kapat